Çalışma saatleri döngüsüyle insan belli bir rutine bağlanabiliyor belki. Ama bu sadece görünüşte böyledir. Ruhun her bir zerresi bu duruma isyan etmektedir aslında. Bu isyanı harekete geçirmek için çok kısa bir kıyaslama anı yeterli hem de. Birçok insanın uyanmamış olduğu bir saatten başlayarak birçok insanın uyukladığı başka bir saate kadar önündeki ekrana sevdiğine baktığından daha fazla bakmak zorundadır çalışan insan bünyesi. Öyle bir bakar ki, havanın karardığını hatta mesainin bittiğini bile anlamaz. Bu esnada ne elektrik faturasını ne de bir büyükelçinin diğerinden daha aşağı seviyede bir koltukta oturtulmasını hatırlar. Sadece ekran ve o.
Yanlış olan bir şeyler yok mu ortada?
Aslında bu sabah kapıdaki güvenlik görevlisini elinde asasıyla Gandalf'a benzetmem ve bir an için ( tamam, sadece bir an için ) "You shall not pass!" repliğini duyar gibi olmam dışında bugün o kadar da anormal başlamamıştı. Hayırlar olsun.
Yanlış olan bir şeyler yok mu ortada?
Aslında bu sabah kapıdaki güvenlik görevlisini elinde asasıyla Gandalf'a benzetmem ve bir an için ( tamam, sadece bir an için ) "You shall not pass!" repliğini duyar gibi olmam dışında bugün o kadar da anormal başlamamıştı. Hayırlar olsun.
No Response to "Mesai İnsanı no:1"
Yorum Gönder