Ne demiş Elif Şafak?
"Hayatın özü direnişte yatar. Ancak direnenler insan gibi yaşar. Geri kalan insanlar ikiye ayrılır: nebatgiller -her şeyle barışıktır bunlar- ve çay bardakları -pek çok şeyle barışık olmasalar da karşı çıkacak güce sahip değillerdir."
Elif Şafak'ın insan türlerine ek olarak üçüncü bir tür daha var bana kalırsa:
Kapı kulpları..
Hiçbir şey ile barışık olmak zorunda değillerdir. Ancak geçmişle beraber yaşamak zorundadır kapı kulpları. Zira pek çok insanın parmak izlerini üzerlerinde taşırlar. Sevseler de sevmeseler de, kabul etseler de etmeseler de o izler hep oradadır ve kapı kulpları onlarla yaşamayı bilirler. Arada bir silinip temizlenseler dahi onların anılarıyla yaşamaya devam ederler. Çay bardakları gibi yok saymazlar, nebatgiller gibi de barışık değillerdir yani...
Tam olarak bir direnen de sayılmazlar. Çünkü onlar direndiklerinin farkında değillerdir. Sadece hep orada olmuşlardır. Boşu boşuna veya anlamlı bir devamlılık için...Onların varlığı, direnmek anlamına geldiğinden korkak veya cesur olmalarının hiçbir önemi yoktur. Bahsi açıldığında da "ben sadece yapmak zorunda olduğumu yapıyorum" derler.
Çok fazla yok bunlardan. Zira yazar da onları azımsadığından olsa gerek değinme ihtiyacı hissetmemiş sanıyorum. Yazık..
No Response to "Kapı kulpları"
Yorum Gönder